EMDR, bu anlaşılmaz kısaltmanın ardında, en şiddetli zihinsel travmalardan bile kurtulmanın aynı derecede gizemli bir yöntemi saklı. “Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme” anlamına gelen EMDR, travma sonrası yaşanan zorlukları tedavi eden bir psikoterapi yöntemidir.
EMDR’nin gelişimi 1987 yılında, Dr. Francine Shapiro’nun göz hareketlerinin rahatsız edici düşüncelerin şiddetini azaltabildiğini tesadüfen fark etmesiyle başladı. “Bazen bir tür güç bizi olağan hayatlarımızın dışına çıkarıyor, değişmeye zorluyor” diye belirtiyor Shapiro. “Ancak, değişiklikler o kadar ani ve trajik olabiliyor ki, bizler bu durumlarla başa çıkamıyoruz.”
Francine Shapiro, İngiliz Edebiyatı alanında doktorasını yeni tamamlamış 36 yaşında bir kadındı when kanser teşhisi konuldu. Bir operasyon, boşanma ve uzun bir tedavi süreci, onun hayatını kökünden değiştirdi. Hastalık geriledi, ama Francine, sürekli korkular ve takıntılı düşünceler nedeniyle yaşamla ölüm arasında bir yerde sıkışıp kalmış gibiydi. Geceleri kabuslar yaşarken, gün içinde her şey elinden düşüyordu.
Bir gün parkta yürüyüş yaparken, kafasını kurcalayan bazı düşüncelerin yok olduğunu fark etti. Bu düşüncelere geri döndüğünde, gözleri istemsizce hareket etmeye başladı. Francine, bu hareketler sırasında düşüncelerin şiddetinin azaldığını keşfetti. “Şaşırdım. Gözlerimi kasıtlı olarak hareket ettirdiğimde, kötü anıların acısı azaldı. “Ben güçsüzüm”, “benim bir sorunum var” gibi düşünceler yerini “bunlar geçmişte kaldı”, “bir seçeneğim var” gibi düşüncelere bıraktı” diye hatırlıyor.
Bu keşif, Shapiro’yu psikoloji alanında eğitim almaya ve doktora tezini klinik psikoloji üzerine yazmaya yönlendirdi. Birkaç yıl sonra, Shapiro, Palo Alto’daki (ABD) Beyin Araştırmaları Enstitüsü’nde çalışmaya başladı ve 2002 yılında, psikoterapi alanındaki en prestijli ödül olan Sigmund Freud Ödülü’ne layık görüldü.
EMDR terapisi, aşağıdaki durumlar da dahil olmak üzere birçok alanda başarıyla uygulanabilir:
- Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB): kazalar, depremler, savaşlar, tacizler, şiddet olayları.
- Fobiler, korkular, panik ataklar.
- Olumsuz yaşam deneyimleri: aile çatışmaları, boşanmalar, okul ve iş yerinde yaşanan zorluklar, iflaslar, ihanetler.
- Kayıp ve ölüm durumları.
Francine Shapiro, “Göz Hareketleri ile Duygusal Travmanın Psikoterapisi” adlı kitabında, EMDR tekniğinin detaylı bir tanımını yapmış ve bu yöntemin özellikle duygusal travmaların tedavisinde ne kadar etkili olduğunu vurgulamıştır.”